Hayatımızda ki herşey bir ilk defayla başlar..

26 Temmuz 2016 Salı

Hayatta İlk Defa Gün Birlik Günü

hayatta ilk defa gün birlik günü

Hayatta ilk defa gün birlik günü gerçekten de öyle.. Ülkemizde ki kalkışmadan ve darbe girişiminden dolayı uzun bir süredir yeni bir yayın yazmak kolay olmadı. Ülkemizin ne hale düşürdüklerini gördükçe üzülmemek için kendimi zor tuttum.

Ülkemizin başında ki bu beladan ancak hepimizin bir olmasıyla, bir kalmasıyla ayrım yapmadan sen busun sen şusun demeden birleşerek kurtulabiliriz. Birleşe birleşe güçlenmeliyiz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediğini gibi;

" Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir ! "

Sözlerimin bundan sonra anlatacaklarının o kadar da önemi yoktur. Ancak şunu gördüm ki biz her zaman birmişiz, bizi ayıranlara en büyük cevabı böyle verdik.

Son zamanlar da asla göremeyeceğim diye düşündüğüm kareleri gördüm. Farklı siyasi görüşlerin bir araya gelişini, kardeş gibi olduklarını gördüm.

Bundan sonra Cumhurbaşkanımızın dediği gibi artık

" Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet "

olmalıyız.

Aramıza nifak tohumları ekenleri tarihin kirli sayfalarına gömmeliyiz.

Hayatta ilk defa gün birlik günüdür. Daha da ötesi yoktur. Hep bir kalmak ümidiyle..

16 Temmuz 2016 Cumartesi

Hayatta İlk Defa 7'den 77'ye İzlemek

hayatta ilk defa 7 den 77 ye izlemek

Hayatta ilk defa 7'den 77'ye programını izlemek bir ayrıcalıktır. Neden diye soracak olursanız rahmetli Barış Manço'nun bizlere bıraktığı hafızalara kazınmış 7'den 77'ye programı düne, bugüne ve yarına hitap eden eşsiz bir programdır. Barış Manço 90'lı yıllarda çocuk olan herkesin aklında ve hafızalarında kalmıştır. Bugün hala anılan, bıraktığı izleri ve etkileri dün gibi hissedilen çok değerli bir sanatçıdır. Onun anısına vapur turları yapılmakta, müze olan evine ziyaret edilmektedir.

7'den 77’ye programı, Barış Manço ve Erkmen Sağlam'ın birlikte düzenledikleri bir aile ve eğlence programıdır. Dönemin kanallarından TRT'de yayınlanmıştır. İlk yayın tarihi 1988 yılına denk gelmekte olup oynadığı her pazar günü bizleri neşelendirmiştir. Programın açılış ve kapanış müziği Barış Manço'ya ait olan anahtar adlı şarkısıdır.

hayatta ilk defa 7 den 77 ye izlemek

7'den 77'ye televizyon programının içinde çeşitli bölümleri barındırır. Bu bölümler;

  • Adam Olacak Çocuk : Her hafta 7-8 çocuk ve ailesinin katıldığı bölümde Barış Manço çocuklara birtakım sorular sorar ve soruların sonunda onlardan şarkı söylemesini istemiştir. Söyledikleri şarkılar üzerinden en çok puanı alan çocuklara hediye verilir ve çocuklar o haftayı en mutlu şekilde geçirenler olarak hayatının en mutlu anlarından birini yaşamış olurlardı.
  • Adam Olmuş Çocuk : Bu bölümde Barış Manço; meslek yaşamında başarılı olmuş ünlü sanatçıları programa davet edip onlarla sohbet ederdi. 1994 yılında başlayan bu bölümün ilk konuğu Mustafa Sandal olmuştur.
  • İkinci Kahvaltı : 70 yaş üzeri yaşlıların programa konuk olduğu bölümdür.
  • Dönence Dünya Turu : Bu bölümde Barış Manço, dünyanın değişik bölgelerini gezerek oranın kültürünü yaşam tarzlarını bizlere anlatmıştır. Bu bölümde özellikle gezilen yörenin kılık kıyafet ve şarkıları gibi kültürel yönleri izleyiciye aktarılır.
  • Dere Tepe Türkiye : Türkiye'nin belli başlı tarihi ve turistik bölgelerini gezerek bizlere tanıtıldığı bölümden oluşuyor.
  • Manço Klip ve Yabancı Klip : Her program'da Barış Manço'nun bir klibi yayınlanır, sonrasında da dünya da popüler olan bir müzik klibi yayınlanırdı.
hayatta ilk defa 7 den 77 ye izlemek

İçlerinden en sık izlenen ve hafızalara kazınan bölüm Adam Olacak Çocuk 'tur. 7'den 77’ye programı 1998 tarihinde sona ermiş toplam da 378 bölüm çekilmiştir. Ve 1990 yılların en çok izlenen çocuk programıdır.

Barış Manço'nun programın sonunda söylediği;
"Programımızın sonuna geldik. Bana her konuda; ama her konuda yazmaya devam edin. Adresimi biliyorsunuz; Barış Manço Moda 81300 İstanbul. Tekrar ediyorum; Barış Manço Moda 81300 İstanbul. Haftaya karşılaşmak umuduyla, sağlıcakla kalın."
sözleri şu an hala ezbere söylediğim hatırladığım ve unutamayacağım sözleridir.

Günümüzde böylesine değerli bir sanatçının yokluğu derinden hissedilmektedir. Hayatta ilk defa 7'den 77'ye izlemek hayatım boyunca unutamayacağım sözleri içinde barındıran muhteşem bir duygudur.

14 Temmuz 2016 Perşembe

Hayatta İlk Defa Barış Manço Dinlemek

hayatta ilk defa barış manço dinlemek

Hayatta ilk defa Barış Manço dinlemek adam olmaya ilk adımdır. Neden diye soracak olursanız 90'lı yılların vazgeçilmezleri arasında olan Barış Manço'nun sunduğu Adam Olacak Çocuk programı o yıllarda çocuk olan herkesi etkisinde bırakmıştır. Barış Manço çocukluk yıllarıma denk geldiğinden en çok aklımda kalan sanatçıların başında gelir. O bir sanatçı olmanın ötesinde adeta bir baba, bir abi gibi programlarını sunar insanlarla birebir ilgilenirdi. Öylesine içten sunardı ki sokaklarda ve mahallemizde yaşayan her çocuk Adam Olacak Çocuk programına katılmayı çok isterdi. Her ne kadar bende o yıllar bu programa katılmak istesem de katılamamıştım.

Peki bizleri böylesine bağlayan Adam Olacak Çocuk Programının İçeriği Neydi ?

hayatta ilk defa barış manço dinlemek

Adam Olacak Çocuk (8 Ekim, 1988 - 6 Aralık, 1998) yılları arasında çekilmiş Barış Manço'nun sunduğu 7'den 77'ye programının bir parçası olan ve 10-15 dakika süren bir bölümdür. Barış Manço, her hafta yaklaşık 7 çocuğu sahneye çıkartıp;

  • "Araba'ya bindiğinde hangi koltuğa oturursun?,"
  • "Sabah kalktığında ilk ne yaparsın?"
  • "Kahvaltı da ne yersin?"
  • "Portakalın içinde hangi vitamin vardır?"
  • "En çok dinlediğin şarkı nedir?"

gibi sorular sorar, sorulardan sonra da çocuklara şarkı söyletirdi. Çocukların genelde söyledikleri şarkılar ise;

  • Tarkan - Oynama şıkıdım şıkıdım
  • Tarkan - Şımarık
  • Barış Manço - Arkadaşım Eşşek
  • Barış Manço - Ayı
  • Barış Manço - Müsadenizle Çocuklar

gibi şarkılardı.

Adam Olacak Çocuk programına 1982-1996 yılları arasında doğmuş olan çocuklar katılabilmiş etkisi ise 2005 yıllarına kadar sürmüştür.

hayatta ilk defa barış manço dinlemek
Hayatta ilk defa Barış Manço'yu; müsadenizle çocuklar şarkısıyla 1996 yılında o dönem televizyonda oynadığı klibi izlereyek görmüş ve dinlemiştim.

Günün bazı saatlerinde şarkılarında söyledikleri sözleri ister istemez hatırlar insan. Bu sözlerden bazıları her ne kadar eskiden söylenmiş atasözleri olsa da onları bir şarkıya dönüştüren yegane sanatçıdır Barış Manço. Günümüzde hala bazı şarkıları hatırlanır, hatta televizyon reklamlarında Barış Mançonun şarkılarının müziğini kullanarak reklam yapan şirketlere de rastlarsınız. Bu deyimlerden sözlerden bazıları şunlardır;

  • Sarı çizmeli Mehmet Ağa
  • Halil ibrahim sofrası
  • Süper babaanne
  • Aman yavaş aheste
  • Bir baltaya sap ol
  • Bugün Bayram
  • Oku bakayım
  • Hemşerim memleket nire
  • Domates Biber Patlıcan

Bir Barış Manço dinlemiş ve ya izlemiş bir insan bu sözleri nasıl unutabilir. Bizlere bıraktığı bu eserleri bugünlerde yaşayan her hangi bir sanatçının bırakabileceğine ihtimal dahi veremiyorum. Günümüzde gerçek anlamdan sanatçı diyebileceğimiz böylesine içten, böylesine espiritürel, böylesine alçak gönüllü bir sanatçı bulmanız inanın çok zordur. Barış Manço'nun bu programı bazı insanlarımızın üzerinde deli dolu bir hayat bırakmıştır. Bazılarımızı da gerçekten de adam yapmıştır.

hayatta ilk defa barış manço dinlemek

Hayatta ilk defa Barış Manço dinlemek ve onun yaşadığı döneme denk gelmek bulunması zor bir zaman dilimidir. Siz siz olun adam olun ya da olmaya çalışın ama mutlaka Barış Abi'yi hatırlayın.

7 Temmuz 2016 Perşembe

Hayatta İlk Defa Bayram Harçlığı Almak

hayatta ilk defa bayram harçlığı almak

Hayatta ilk defa bayram harçlığını bana hatırlatıldığı kadarıyla 1995 yılında ailemden almışım. Herkesin Hayatta ilk defa aldığı bayram harçlığının onun için ne kadar anlam taşıdığını ancak ve ancak kendisi yaşayarak bilebilir. Her ne kadar bayramları sadece bayram harçlıklarından ibaret olarak görmesekte, çocukluğumuz bayram harçlığı alabilmekle geçmiştir.

Hiç unutmam bir gün bayram harçlığı alabilmek için aile bireylerinin listesini çıkarmış ve hepsine tek tek uğrayıp harçlık almaya çalışmışımdır.
İnanın çok zevkli ve ayrıcalıklı bir işti tabii ki de çocukken.. :)

Çocukluğumuz hep bir şeyleri istemekle geçmiştir. Annenize, babanıza karşı "Anne bunu bana alsana", "Baba bana bunu al" şeklinde konuşmaları sıkça sarfetmişizdir. Çoğu zaman annemiz babamız bizi kırmayarak istediklerimizi almıştır. Daha fazlasını isteyince olumsuz yanıt almışızdır. Yaşımız ilerledikçe bayram harçlıkları artık gözümüzde adeta hazine gibi görünmeye başlamıştır. Bir şeyleri kendi başımıza almaya başlamak bayramda verilen harçlıklarla kendini göstermiştir.

Yetişkin bireyler olmaya başladığımız zamanlar bayram harçlıklarını aldığımız son dönemlerdir. Artık bir birey olduğumuz gerçeğini saklayamasakta ailemiz bizleri hala gözlerinde küçük görebilirler. Üniversiteye gittiğimiz yıllar ailemiz; ellerinden gelen desteği bize verirler. Ailelerimizin hakkını ödemek inanın gerçekten çok zordur. Yıllarca bizim yetişmemiz için çabalarlar. Bir baltaya sap olabilmekte bize düşmektedir.

Siz siz olun bayramlarımızın kıymetini bilin..

Hayatta ilk defa bayram harçlığı almak nasıl harika bir duygu olmasın ki..

6 Temmuz 2016 Çarşamba

Hayatta İlk Defa Bayram Kutlamak

hayatta ilk defa bayram kutlamak

Hayatta ilk defa bayramı 1995 yılında ailemin ve akrabalarımın ellerini öperek kutlamışım. Bayramlar; tüm müslüman aleminin kutladığı, tüm aile bireylerinin ve akrabaların bir araya geldiği, darılanların barıştığı, nefretlerin sevgiye dönüştüğü çok özel bir gündür. Yıllarca konuşmayan akrabaları bir günde barıştırabilen bayramlarımız toplumumuz vazgeçilmez bir parçasıdır. Öyle ki hayatta en güzel olan duygular içinde saflığı, doğruluğu, dürüstlüğü ve ahlakı barındıran duygulardır. Bu duygular dinimizin en önemli parçalarıdır.

Herkesin bildiği gibi Bayram gününün bazı bilindik yanları vardır. Bir Bayram gününü kısa bir şekilde özetlemem gerekirse;

  • Sabah erkenden kalkılır, beden temizliği yapılır.
  • Bayram traşı olunur.
  • Takım elbiseler giyilir.
  • Bayram namazı kılınır.
  • Aile bireylerinde küçük olanlar büyüklerinin ellerini öper.
  • Aile bireyleri birbirleriyle sarılır.
  • Büyükler küçüklere bayram harçlığı verir.
  • Bayram ziyaretleri başlar.
  • Aile bireylerinin en büyüklerinden başlayarak hepsine tek tek ziyarete gidilir.
  • Uzaktaysalar telefonla konuşarak ya da görüntülü konuşma yaparak bayramları kutlanır.
  • Bayram şekeri, Bayram çikolatası ve kolonya ikramı yapılır.
  • Küçükler evlerde koşuşturmaya büyükler özel ve iş hayatlarından bahsetmeye başlar.
  • Uzunca koyu bir sohbet başlar.
  • Aileler hayatta ilk defa bayramlarda bir araya gelir hep birlikte güler hep birlikte olurlar.
  • Sohbetlerin sonuna gelinir.
  • Herkesin elleri öpülür, vedalaşmak üzereyken bayramları yeniden kutlanır.

Klasik bir bayramın günü işte tam da bu şekilde geçer diyebilirim.

hayatta ilk defa bayram kutlamak

El öpmek tabiri büyüklerimize saygıdan ötürü yapılan çok önemli bir gelenektir. Saygı dinimizin en önemli değerlerinden biridir. Güzel ahlak'a sahip bir insanın vicdanı da temiz olur. Vicdanı temiz olan bir insanın ruhu da temiz olur.

Yine bugünün tarihi gibi o günün bayramı da ramazan bayramıymış.
Tam hatırlayamamakla birlikte ve ailemden öğrendiğim kadarıyla ilk babamın elini öpmüş ve bayramını kutlamışım.
O yıllar rahmetli Barış Manço'nun Bugün Bayram şarkısı çalar hatta bazen kendisi bayramda televizyonlarda canlı olarak söylerdi.

Her ne şekilde geçerse geçsin, hangi bayram olursa olsun en güzel anları hatırlamak ve ailenizin bir arada olduğunu anımsayabilmenin başka hiç bir duyguya eşdeğer olamayacağını çok iyi bilmeliyiz. Belki geçmişi konuşmanın bize katacağı herhangi bir şey yoktur ancak güzel anları hatırlayabilmek onları yeniden yapabilir miyim düşüncesini aklımıza getirebilir. Bugünlerde böyle bir duygunun eşdeğerini bulmamız imkansızdır. Eskilere özlem duymak onları bizim için güzel kılar. Yeniden yapılabilirliliğini sorgularız. Yeniden güleceğimizin ve mutlu olabileceğimizin farkına varırız.

Hayatta ilk defa bayram kutlamak benim paha biçilemez bir duygudur. O gün içinde yaşanılan anıların yerine başka bir anı koyamazsınız. Bayramlarımızı kıymetini bilmeliyiz.

4 Temmuz 2016 Pazartesi

Hayatta İlk Defa Araba Kullanmak

hayatta ilk defa araba kullanmak

Hayatta ilk defa arabayı 2007 yılında kullandım. Arabayı ilk kullanıldığında hissedilen duygu bambaşkadır. Kontrolünün nasıl bir şey ifade ettiğini arabayı ilk kullandığınızda anlarsınız. Arabada acemilik 3 şekilde karşımıza çıkmaktadır. Arabanın acemiliği, arabayı sürememe acemiliği ve trafiğin acemiliğidir.

Arabanın acemisiyseniz; vitesin nasıl atıldığını, el frenin hangi durumda kullanıldığını, sinyalin nereden verildiğini, göstergelerin neyi ifade ettiğini öğrenmek zorundasınız. Arabayı kullanmaya başlamadan önce arabanızı tanımalı, onunla bir bütün halinde olmalısınız.

Daha sonra arabanın kullanabilme acemiliği başlayacaktır. Bu da bir eğitime tabidir ve arabanın nasıl kullanılacağını öğrenmeniz gerekmektedir.

Diğer bir acemilik ise trafik acemiliği'dir. Araba kullanmayı öğrenseniz dahi eğer trafik kurallarından haberiniz yoksa trafiğe kesinlikle çıkmamalısınız. Trafiğin acemiliğini atmak için trafik eğitimi alabileceğiniz gibi trafiği takip yeteneğiniz de bir o kadar geliştirmek zorundasınız.

Hepsinin acemiliğini üstünüzden attıktan sonra ehliyet için başvuru yapabilirsiniz. Böylelikle ehliyet alma süreciniz daha hızlı olacaktır. Unutmamalısınız ki kendinize güvenmek sizi daha iyi bir sürücü yapacaktır. Kendinize güveniyorsanız yapamayacağınız hiç bir şey yoktur.

Günümüzde bildiğiniz gibi araba kullanmak artık günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Arabaya; iş hayatımızda, acil durumlarda ve ya seyahat etmek istediğinizde her an ihtiyaç duyabilirsiniz.

hayatta ilk defa araba kullanmak
Hayatta ilk defa arabayı babam öğretmiştir.
Babam çalışmadığı günler beni, boş bir pist alanına götürerek araba ile ilgili bildiklerini bana aktarmaya çalışmıştır.
Dikkatli dinlemediğim zamanlar dikkatimi vermemi, nerede yanlış yaptığımı bana söylemiştir.

Arabayı ilk kullandığımız da çoğumuzun yaptığı hataları bilirsiniz. Bunlardan bahsedecek olursak; "Arabayı hoplatma" diye tabir ettiğimiz arabanın debriyaj pedalını hızlı bir şekilde çekmemizden dolayı kaynaklanan bir durumdur. Hayatta ilk defa araba kullanırken de en sık karşılaşılan durumlardan biridir. Bunu düzeltmek için defalarca alıştırma yapmak ve test sürüşleri gerçekleştirmektir.

Yine unutkanlıktan ötürü karşılaşılan durumlardan biri de el frenini indirmeden kalkış yapmaya çalışmaktır. Frenleri çok fazla aşındırabilen aynı zamanda frenlerin tutmamasına yol açabilen bu durum neyse ki öğrenildiğinde ve dikkatli olunduğunda yeniden yapma olasılığı azalmaktadır.

Diğer bir durum ise kalkış sırasında arabayı aşırı şekilde hızlı yerinden sıçratarak kalkış yapmaktır. Bu alışkanlık her ne kadar bazı durumlarda gerekse de yine de devamlı yapılmaması çok önemlidir. Aniden kalkışlar kazalara yol açabileceği gibi bir çok nedenden ötürü arabanızı da yıpratabilir.

Başka bir durumsa; direksiyonu sabit tutamamaktır. Direksiyonu sabit tutamamak arabanın devir hızı arttığında hakimiyeti zorlaştırır. Bu da kazalara yol açabileceği gibi hayatımıza neden olan çok tehlikeli bir durumdur.

Siz siz olun arabayı kullanmayı tam anlamıyla öğrenmeden trafiğe çıkmamanızdır.

Hayatta ilk defa araba kullanırken geçirilen zaman çok zevkli bir andır ve benim için Hayatta ilk defa araba kullanmak bambaşka bir duygudur..

3 Temmuz 2016 Pazar

Hayatta İlk Defa Şarkı Söylemek

hayatta ilk defa şarkı söylemek

Hayatta ilk defa şarkı söyleme girişimim 2010 yılında eğitim aldığım bir kursta oldu. Üniversite'ye yeni başladığım yıllarda gitar eğitimi almak istemiştim. Liseden kalma bir hevesim ve derin düşüncelerle dolu karamsarlıklarım beni bir şeyleri ispat etmeye itiyordu. İçimde bir başka benin farkında olduğumu bildiğimden ücretsiz bir gitar eğitimine kayıt oldum.

Kurs ücretsiz olsa da hoca üstümüzde duruyor gerçekten ilgileniyordu. Her ne kadar ağırdan alsam da bir şeyler öğrendiğimi farkediyordum. Hoca ders sonlarında gitar gösterisini yapıyor sesi iyi olan bir kursiyer hocaya eşlik ediyor bir ders gününü o havayla bitiriyorduk. Bir gün hoca gitarla alakalı bir bölümden bizi sorumlu tuttu. Gitar tutuşumuzu, gitar tellerine doğru bir şekilde basıp basmadığımızı kontrol etti. Her ne kadar yapabilsem de yine de kursun hocası daha fazla çalışmam gerektiğini söyleyerek uyarılarda bulundu.

Kurs hocamın tüm ısrarları üzerine Haluk Levent'in Beni Biraz Anlasana şarkısını söyledim.
Ancak kurs hocam ve dinleyen diğer kursiyerler sesimi pek beğenmediler.
Doğal bende beğenmiyordum zaten.
hayatta ilk defa şarkı söylemek

Bugünlerde gitar akorlarını ve notalarını temiz bir şekilde basmama rağmen ses eğitimimin yetersizliğinden henüz şarkı söylemek için hazır olmadığımın farkındayım. Siz siz olun boş vaktiniz de mutlaka özel bir gitar hocasının size gösterdiği çizgide bir şeyler öğrenmeye çalışın. "Yapamıyorum" diyerek daha baştan pes etmeyin sabırlı olun. Hiç bir şey çalmasanızda yavaş yavaş başaracağınızı unutmayın. Bugün dinlediğimiz bütün profesyonel sanatçılar da aynen bizim gibi amatörlerdi. Eğitimleri ve kendi çabalarıyla bugüne gelmişler, bizlerin en sevdiği sanatçılar olmuşlar ve eserleriyle hayatımıza yön vermişlerdir.

Şunu çok iyi farketmişimdir ki kesinlikle bir gitar hocasının size öğrettikleriyle sınırlı kalmamanızdır. Mutlaka kendinizi her gün gitar egzersizleri yaparak geliştirmelisiniz. Gitar da çıkardığını her notanın da sesli olarak söylemek sese alışmak açısından çok önemlidir.

Gitar kursunun bana kattığı sadece yeni bir şeyleri öğrenmemden öteye gitmedi. Hayatta ilk defa şarkı söylemek benim için daha fazla ses eğitimi almam gereken bir durum olduğunu gösterdi.

2 Temmuz 2016 Cumartesi

Hayatta İlk Defa Geleceğe Dönüş İzlemek

hayatta ilk defa geleceğe dönüş izlemek

Hayatta ilk defa Geleceğe Dönüş filmini 2000 yılında izledim. Hayatta ilk defa ailemle birlikte izlediğim geleceğe dönüş filmi tüm çocukluk hayatımın vazgeçilmezleri arasındadır. Bugün yeniden oynasa, ilk izlediğim gibi defalarca sıkılmadan izlerim.

Geleceğe Dönüş günlerce, aylarca, yıllarca hep hafızamın bir köşesinde yer etmiştir.
Hala da filmin adını duymak bile yetiyor anları hatırlamaya.
Ve o anılar bazen üzer, bazen de etkiler insanı derinden..

Hatırlarsanız 2000 yıllarında ülkemizde bilgisayarın henüz yayılma aşamasının başında olduğu yıllardır. Her evde bir bilgisayar bulmak biraz zordur. Peki bilgisayar neden her evde yoktu? Çünkü insanlarımızın alım gücü az ve istekleri sonsuzdu. 2000'li yıllarda, televizyon tüm çocukluk hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıydı. Televizyonda bir film, bir dizi ya da bir show varsa hep birlikte izlenir, hep birlikte gülünür ağlanırdı. Bu yıllarda eskilerin gelenekleri bozulmamış, insanlar bir araya daha sık gelerek bir sosyal faaliyette bulunabiliyorlardı. Böyle bir geleneğin son anlarını yaşadığım ve gördüğüm için kendimi çok şanslı hissederim. Ne bilgisayar fazla yaygınlaşmamış ne de eskilerin gelenekleri hala bitmemişti.

İşte böyle bir zamanda televizyonda gördüğüm Geleceğe Dönüş filmi beni benden almıştı. Peki neydi bu filmin beni benden alan yanı ?

Filmin Türü ve Oyuncuları

hayatta ilk defa geleceğe dönüş izlemek

Geleceğe Dönüş (Back To The Future); Robert Zemeckis yönetmeliğinde 1985 yılında yapılmış bilim-kurgu, mecera ve komedi türlerini bir arada barından türünün en iyi filmlerinden biridir. Öylesine iyidir ki Zemeckis, filmin çekimlerinin günlerce sürdüğünü hatta Geleceğe Dönüş"The Film That Would not Wrap" (Hiç Bitmeyecek Film) diye adlandırıp sersenişte bulunmuştur. Zemeckis, ayrıca çekimler sırasında hep uykulu olduğunu bu yüzden de çok kilo aldığını söylemiştir.

İyi ki almış diyoruz. Böylesine özel bir filmi insanlara kazandırdığı için iyi ki de kilo almışsın Zemeckis..

Filmin yapımcıları; Steven Spielberg, Bob Gale, Neil Canton, Kathleen Kennedy, Frank Marshall'dır.
Filmin başrol oyuncuları; Michael J. Fox (Marty McFly), Christopher Lloyd (Emmett Brown)'dur. Ve kariyerlerinin zirvelerini bu filme borçludurlar. Ayrıca filmin yardımcı oyuncularını da hatırlamamak olmaz.
Filmin yardımcı oyuncularıysa; Crispin Glover (George McFly), Lea Thompson (Lorraine McFly) ve Thomas F. Wilson (Biff Tanen)'dır.

Başrol oyuncularından Michael J. Fox (Marty McFly) ise çekimler nedeniyle uyumaya hiç vakit bulamadığını söylemiş. Film ve televizyon sektöründe olduşunu hayalim diyerek belirtmiştir.

Filmin Konusu

Dr. Emmett Brown geçmiş ve geleceğe zamanda yolculuk yapabilen bir zaman makinesi icat etmiştir. Dr. Emmett Brown'la Marty McFly, Delorean diye adlandırılan bu arabayla geçmişe ve geleceğe gider. Bu arada olan olumsuz olayların önüne geçebilmek için başından geçen olayı anlatan bir filmdir.

Filmin Öyküsü

hayatta ilk defa geleceğe dönüş izlemek

Filmin başında Marty McFly, Dr. Emmett Brown'un evine gelerek gitarını evde bulunan büyük bir amfiye bağlar. Gitarını eline alıp amfinin karşısına geçer. Gitarın teline dokunduğu an sesten dolayı geriye doğru uçar. İşte tam bu sırada telefon çalar. Telefonun ucundaki deha Dr. Emmett Brown'dur ve Marty'ye gece alışveriş merkezinin otoparkına gelmesini ister.

Ayrıca Marty amfinin sesini biraz fazla açtığını Dr. Emmett Brown'a söyler. Dr. Emmett Brown'da biraz serzenişte bulunduktan sonra saatin kaç olduğunu sorar. Marty saati söyler ancak Dr. Emmett Brown evdeki saatlerin yanlış olduğunu söyleyince Marty okula geç kaldığını farkederek telefonu kapatır. Okula geç kaldığını öğrenen Marty kaykayıyla birlikte okula doğru yönelir ve öykü böylece başlamış olur.

Gece olunca yorgun bir şekilde kalkan Marty, kamerasını ve kaykayını alıp Dr. Brown'un yanına gider. Gecenin ışıklarının yola yansımasıyla Marty doktorun yanına ulaşır.

Sevgili okuyucularım Marty'nin kaykayla gece yanan lambaların yollara yansıyan ışığıyla kaykay sürmesi ve Dr. Brown'ın yanına gittiği bu sahneyi çok beğeniyorum.
İnanın defalarca izlemişimdir. Mutlaka sizde ayrıntılı bir şekilde izleyin.
hayatta ilk defa geleceğe dönüş izlemek

Dr. Brown, "zaman makinesi" olarak adlandırdığı Delorean DMC-12 model bir arabayı bir tırın arkasından dışarı çıkarır. Arabayı uzaktan kumandayla konrol edebilen Dr. Brown, Marty'ye zamanda yolculuk yapabildiğini anlatır ve her anlatığını kameraya çekmesini söyler. Arabanın plütonyumla çalıştığını, saatte 88 mil hıza ulaşınca geçmişe veya geleceğe gittiğini Marty'ye anlatır. İlk deney köpeğin üzerinde denenir. Dr. Brown'un köpeğinin adi Einstein'dir. Dr. Brown onu 1 dk geleceğe yollar ve 1 dk. sorna araba geri gelir. Einstein'a gayet iyi herhangi bişeyden haberi olmamış bir haldedir. Dr. Brown, Einstein'ı yolculuğa çıkarmadan önce boynuna taktığı saatle kendi saatini karşılaştırır ve 1 dk fark olduğunu görür. Sevinir ve böylece ilk deneyinde başarıya ulaşır.

Herşey güzel giderken Dr. Brown'un plütonyumdan bomba yapma vaâdiyle kandırdığı Libyalı teröristler baskına gelir. Ve Dr. Brown vurulur. Tam Marty vurulacakken silah tutukluk yapar ve zaman makinesine binip oradan uzaklaşmaya çalışır. Ama kaçması için hızlanması gerekir. Tam o sırada hızı 88 mile çıkan araba 1955 yılına gider. Ve hikaye daha da zevkli bir hal almaya başlar. Marty, Dr. Brown'u kurtarabilecek midir? Bence mutlaka izleyin ve görün derim..

hayatta ilk defa geleceğe dönüş izlemek

Filmin Devamı

Filmin devam niteliğinde çekilen Back To The Future 2 ve Back To The Future 3 konularıyla bizi daha heyecanlandıracaktır. İlk filmin sizi yarıda bıraktığını düşünüyorsanız. Mutlaka izleyin. Zaten konuyu anlayacaksınız.

Hayatta ilk defa Geleceğe Dönüş filmini izlemek olağanüstü bir duygu olduğu gibi, her zaman izleyeceğim, gelecekte ki çocuklarıma da izlettireceğim yeri bambaşka olan bir yapımdır.

1 Temmuz 2016 Cuma

Hayatta İlk Defa Rusça Öğrenmek

hayatta ilk defa rusça öğrenmek

Hayatta ilk defa Rusça'yı 2014 yılında ücretsiz katıldığım bir kursta öğrendim. Rusça ile ilgili okul hayatım boyunca herhangi bir eğitim almamıştım. Kendi kendime araştırarak öğrenmeye de çalışmamıştım. Sadece merak ettiğim ve ikinci bir dil eğitimi almak amacıyla kursa katıldım.

Rusçanın yanından geçmeyen, Rusçanın 'r' sini bile bilmeyen biriydim.
Edinebileceğim bir bilgi ve yararlanabileceğim bir kaynak dahi yoktu.
Öğrenmeye çalışsam bile nasıl ve nereden başlayacağımı bilmiyordum.

Günümüzde iş hayatımıza başlamadan önce hemen herkesin karşılaştığı durumdur dil bilgisi. Genel olarak "ingilizce bilen" terimi iş ararken fazlasıyla karşımıza çıkmaktadır. Artık firmalar ve işverenler, iş alımlarında İngilizce bilen aramakta ve ayrıca ikinci bir dil bilip bilmediğini sormaktadırlar. Durum böyle olunca iş arayanlar, kendilerini mümkün olduğunca geliştirmeli ve geleceği için kendisine yatırım yapmalıdır. Unutmamalıyız ki insanın kendine yapacağı her yatırım kendi kariyeri ve geleceği için paha biçilemez bir değerdir.

Hayatta ilk defa Yeni bir alfabe ve yeni bir dil düşüncesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği İSMEK kurslarına katıldım. İSMEK'te her ne kadar değerli eğitimcilerin olduğunu bilsem de yine de bu eğtimin yeterli olmayacağını, kendim için sadece başlangıç olacağını biliyordum. Kursun bana bir şeyler katabileceğinden de pek emin değildim. Ancak İSMEK bu düşüncemi tam tersine çevirmiştir. Birşeyler öğrenebileceğimden pek emin olmadığım bu kursta yaklaşık 6 ay kadar bir eğitim aldım. Bu eğitimde Rusça alfabeyi, cümleler kurmayı, cümle çevirisi yapmayı, metin okumayı öğrendim.

Eğitimlere kesin öğrenme niyetiyle devamsızlık yapmayarak gittim. Kursa başladığımda 33 kişi olan sayı, kurs bitiminde 7 kişiye kadar düşmüştü. Her ne hikmetse öğrenme niyetli olan arkadaşlar kursu teker teker bırakıyordu. Hatta kurs başladığında Rusça konuşabilen biri dahi kursu bırakmıştı. Sevgili okuyucularım, bir şeyleri anlamaya çalışmak bize öğrenmeyi özendirir. öğrenmenin yarısı da merak etmektir. İşte tam da bu düşünceyle belki zorlanarak ancak sabrederek kursu sürdürdüm. Kursu sürdürmemde ayrıca Rusça hocasının da emeği vardır. Hiç bilmediğiniz ya da nefret ettiğiniz bir konuyu dahi sizlere usanmadan, bıkmadan anlatabilen biriydi. Onun sayesinde kendimi geliştirmek hiç zor olmadı.

Sevgili okuyucularım İSMEK her ne kadar iyi eğitim verse de kendimizi geliştirmek bize bağlıdır. Herşey kendimizde bitmektedir. Bu yüzdendir ki başlangıç eğitimi için İSMEK gayet iyi bir eğitim kurumudur.

Hayatta ilk defa Rusça öğrenmek iyi ki öğrenmişim dediğim bir duygudur.


hayatta ilk defa

Son Yazılar

Son Yorumlar

Banner

Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe
Powered By Blogger

Copyright © Hayatta Ilk Defa | Powered by Blogger